(Ius est ars
boni et aeuqui.)
“Yasal adalet doğruluk sanatıdır.”
Zina bitti, simdi sira "ask defteri"nde...
ZINA davasini, uluslararasi bir çözümle hallettik, simdi sira
geldi, "ask defteri"ne... "Ask defteri" bir bosanma davasinda "hukuka aykiri bir delil" midir? "Ask defteri" dememiz
de pek dogru degil, ortada bir günlük var, "günlük"te de ask sayfalari... Olayi özetleyelim... *** GEÇINEMEYEN bir
kari koca, adam karisini dövüyor, kadin da evden çikip gidiyor, kadin gittikten sonra, koca evde "günlük" yazili bir defter
buluyor. "Günlük" kadin tarafindan tutulmustur, bir yapraginda kadinin sevgilisinin fotografi ve ona hitaben yazilmis "Askim"
diye baslayan özlem dolu "ilan - i ask" satirlari vardir. *** BOSANMA davasinda, kadinin avukati bu defterin müvekkilinin
"özel hayati" oldugunu belirtir ve delil olarak kabul edilemeyecegini söyler. Sonunda dava Hukuk Genel Kurulu'na gider... *** UYUSMAZLIK
kadinin tuttugu "Günlük"ün delil olarak kabul edilip edilemeyecegindedir. Bu delil hukuka aykiri midir, yani "zehirli agacin
meyveleri"nden midir? *** YARGITAY Hukuk Genel Kurulu, "Günlük"ü hukuka aykiri yollardan elde edilmis delil olarak kabul
etmez, söyle der: "Öncelikli olarak, özel hayatin gizliliginin korunmasi esas olmalidir. Ancak somut olayin özelligi bu
genel görüsten ayrilmayi gerektiren istisnalar içermektedir. Kullanilan deliller çalinmis, tehdit ya da zorla elde edilmis
ise burada hukuka aykirilik vardir. Hukuka aykiri yollardan elde edilmemis deliller ise, yasak bir delil olarak degerlendirilemez.
Bosanma davasi zaten kisilerin özel yasamini ilgilendiren bir davadir. Koca, esi ile birlikte yasadiklari bir mekânda ele
geçirdigi, esine ait fotograflari, not defterini veya mektuplari mahkemeye delil olarak verirse, bu deliller hukuka aykiri
yollardan elde edilmediginden mahkemede delil olarak degerlendirilir. Ayni evde yasayan kadin, kocanin, bu delilleri ele geçirebilecegini
bilebilecek durumdadir. Kocanin, yatak odasindaki bir dolabin içinde, ya da yatagin altinda, kadin tarafindan saklanan bir
not defterini ele geçirmesi, bu mekânin, eslerin müsterek yasamlarini sürdürdükleri bir yer oldugundan, kadin için gizli mekan
kabul edilemez. Hiç- kimse evindeki bir mekânda buldugu bir delili hukuka aykiri yollardan ele geçirmis sayilamaz."(x) *** YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu, bu görüsüne bir de örnek veriyor: "Nasil ki kadin, bir baska erkekle, müsterek hanedeki yatak odasinda
sevisirken, koca tarafindan kapi kirilarak içeri girilmesinde hukuka aykiriliktan söz edilemezse, ortak yasanan evde bulundurulan
not defterinin elde edilmesi de hukuka aykiri olarak degerlendirilemez."
Hasan Pulur'un 26 Eylül 2004 ————————— (x)Yasa
Hukuk dergisi/sayi 255 (Almanca - Türkçe) Yargitay Hukuk Genel Kurul Karari - E.2002/2-617, K2002/648,KT25.09.2002
|
 |
“Özgürlük
ve hukuk ikiz kızkardeşlerdir. Özgürlük sadece sağlam bir düzen
içinde
gerçekleşebilir.
Özgürlüğü korumak ve yıkıldığı yerde yeniden inşaa etmek, özgürlükaşıklarının ilk görevidir.”
Friedrich
Ebert
İyi ve Kötü'nün yüzü aynidir..
Her sey insanin yoluna ne zaman çiktiklarina baglidir...
Son Aksam Yemegi
Leonardo da Vinci 'Son Aksam Yemegi' isimli resmini yapmayi düsündügünde büyük bir güçlükle karsilasti... Iyi'yi Isa'nin
bedeninde, Kötü'yü de Isa'nin arkadasi olan ve son aksam yemeginde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda'nin bedeninde tasvir
etmek zorundaydi...
Resmi yarim birakarak bu iki kisiye model olarak kullanabilecegi birilerini aramaya basladi... Bir gün bir koronun verdigi
konser sirasinda korodakilerden birinin Isa tasvirine çok uydugunu fark etti... Onu poz vermesi için atölyesine davet etti,
sayisiz taslak ve eskiz çizdi.. Aradan 3 yil geçti. 'Son Aksam Yemegi' neredeyse tamamlanmisti, ancak Leonardo da Vinci henüz
Yahuda için kullanacagi modeli bulamamisti...
Leonardo'nun çalistigi kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressami sikistirmaya basladi.. Günlerce aradiktan
sonra Leonardo vaktinden önce yaslanmis genç bir adam buldu.. Paçavralar içindeki bu adam sarhosluktan kendinden geçmis bir
durumda kaldirim kenarina yigilmisti...
Leonardo yardimcilarina adami güçlükle de olsa kiliseye tasimalarini söyledi çünkü artik taslak çizecek zamani kalmamisti..
Kiliseye varinca yardimcilar adami ayaga diktiler. Zavalli, basina gelenleri anlamamisti.. Leonardo adamin yüzünde görülen
inançsizligi, günahi, bencilligi resme geçiriyordu..
Leonardo isini bitirdiginde, o zamana kadar sarhoslugun etkisinden kurtulmus olan berdus gözlerini açti ve bu harika duvar
resmini gördü. Saskinlik ve hüzün dolu bir sesle söyle dedi: 'Ben bu resmi daha önce gördüm'... 'Ne zaman' diye sordu 'Leonardo
da Vinci, o da sasirmisti. 'Üç yil önce.. Elimde avucumda olani kaybetmeden önce. O siralarda bir koroda sarki söylüyordum,
pek çok hayalim vardi, bir ressam beni Isa'nin yüzü için modellik yapmak üzere davet etmisti'..
Ölüm bireysel bir maceradir. Stendhal
|
 |
|
 |
|
|